Freitag, 28. März 2014

Montag, 17. März 2014

Petro ve Gülümsemeleri

Yıllar yıllar evvel... Ben romantik-komediler izlerken, Topher Grace kalbimin beşiğini tıngır mıngır sallar iken...

 

She has six different smiles. One when something just flat out makes her laugh. One when shes laughing out of politeness. One when she makes plans. One when she makes fun of herself. One when shes uncomfortable and one when shes talking about her friends.

 

You have five smiles. One when you think someone is an idiot. One when you really think someone is an idiot. One when you're getting dressed up. One when you're singing Barry White. And one when you're looking at me.

Kurt Seyit ve Şura'nın Petrosu Birkan Sokullu'yu izlerken aklıma bu farklı gülüşler geldi... Acaba Petro'nun kaç farklı gülüşü var, gelin beraber sayalım...


Şu gifteki üç farklı gülümse ile başlayalım. Kurt Seyit'in "her gece baloda, gönlüm hovarda" özgüvenine gülümserken... Seyit'in sabırsızlıkla cevabını beklediği soruyu yanıtsız bırakırken... Kapıdan ikinci giren oyuncak kaderine terk edilince ev sahibi olarak ilk dans için atağa geçerken...


İki farklı gülümseme de burada var... Birincisi dans ederken mütemadiyen gülüşü, diğeri utanarak hatırladığı çocukluk yılları yeniden yad edilirken gamzelerinde beliren muzip gülümseme... Utanarak hatırlıyorum nedir ya :)


"Ben yanlışlıkla bi Rus öldürdüm, sense Galiçya'da Türk ordusuyla savaşacaksın" intikamını taçlandıran bi gülümse yakadık burda:)

"O daha çocuk ya, benden habersiz nişanlar yapmayın"...  İlk kahkahalarına da burada şahitlik ediyoruz:)


"Şura aramıza katılıyor" gülümsemesi ile bende de güneşler açıyor... "Bağımlılıklarınızdan bu kadar kolay vazgeçmeyin, sadakat verilebilecek en büyük sözdür" aforizmasına da "bla bla he he tabi tabi gülümsemesi" var bir de:)


Buraya "One when he makes plans" mi yoksa "One when he really think someone is an idiot." gülümsemesi daha uygun onu cözemedim :)

 

"Her şey yoluna girecek anne bana güvenin" gülümsemesi... 

 

Planları tıkır tıkır işlerken ve "aşka, başını döndüren güzel kadınlara içerken"... 


"Seyit babasına rağmen" ne kadar cüretkar gülüşünün yanı sıra... "Ben aşık oldum, çok eminim" cümlesine refleks olarak gülümserken yutkunması gözlerimizden kaçmıyor:)


"İtiraf ediyorum varlığınla evimizi daha yaşanılır kıldın" öhü-öhöm buraya kadar iyi de "eteğinin hıçırtısını bile duymak beni mutlu ediyor" diye el tutma bahanesi mi olurmuş:) Usulca el tutarken de böyle gülümsüyormuş demek ki öhü-öhöm:) Kız Şura "one for all, all for one" temsiline çevirdin o içli el tutma sahnesini, alacağın olsun...


"Dünya ahiret bacınım" diyemiyor tabi asilzade Sura'miz, sırdaşı dostuymuş, "peki peki anladık" gülümsemi var burda da Petro'nun:) "Mesaj alınmıştır" diyip selam çakıp uzaklaşıyor...


"Bana bu şansı verdiğin için minnettarım, beni şerefsiz ilan etmediğin için müteşekkirim" ezeli rakip değil ebedi dost kalalım genç dostum :) Burda "One when you're singing Tabi Tabi" gülümsemesi var:)


"Günah çıkaracaksak tam olsun. Benim kalbimde kocaman bi kurşun deliği var, sen cepheye giderken arkanda yeni bi cephe açma dedim diye kızdın mı doğru şöyle, ya da dur yalanlar şöyle ben inanmış gibi yapayım" gülümsemesi... 


Gülümsemelerinin samimiyetini hissettigimiz ender sahnelerden... And one when you're looking at Shura.


Anlaşmazlığın giderilmesine sevinirken... Yalnız Şura ile Seyit sarıldığında neden gülümsüyor orası muamma, sinirden zaar:)


Burada içine içine gülüyor, gamzelerinde görmek mümkün değil belki ama...


"Bu eli tekrar öpmek için ne çok bekledim" gülümsemesi...


"Bazı kararların altında belki de kimselerin bilmediği nedenler vardır General" siz cahiller anlamazsınız gülüşü:) Bi de savaşın müsebbibi benim gibi bi yakışıklı olabilir mi acaba tarzı espiriler yapıyor sanki...


Seyit ile ilgili müjdeli haberler getirecekmiş ama sonra... Şimdi gir koluma ha şöyle gülüşü:)


"Üzülme Seyit'e ben kefil olurum, sorarlarsa bozacının şahidi şıracı dersin" gülüşü:)

 

"Seyit'in hayatına giren her kadın için kalbin daralıcaksa eğer seni çok zor günler bekliyor demektir" Şaka mı bu, hiç hoş değil, hiç hoş değil:) "Birlikte mutlu olmaları için elinden geleni yapacakmış"... Yalancıktan sözler verirken de alaycı gülümsemeleri var...

 

Davetiyeler yazarmış... Sonrada "ben tabi ki" gülümseleri dağıtırmış sağa sola:)


Ölüm haberini verirken gülümsemiyor hakkını yemiyelim ama öncesinde vereceği felaket haberi gamzelerinde uzun bi çizgi olmuş yine, gülme Petrocum gülme:)

Kalbi Karagölden daha ıssız daha soğukken, kalbinde kocaman bi kurşun deliğinden başka hiçbir şey yokken ancak bu kadar gülümseyebiliyor... Ama ama inanıyorum her şey daha güzel olacak... Hep gül be adam! Sayabildik mi kaç farklı gülüşü varmış... Ben şimdi saymaya gidiyorum, benden bu kadar hadi eyvallah:)