Nekahet döneminde açılan alçak gönüllü parantezler...
Olcay iş istiyorum diyemedi fırıncıya, teşekkür etti sadece.
"İsteyeceklerin konusunda çok dikkatli olmalısın, her an onları da
kaybedebilirsin çünkü." Lale’yi kaybetmekten çok korktuğu için çok çok dikkat
ediyor istediklerine bu yüzden Olcay.
"Bi acı telaffuz edilemiyorsa melodiye dönüşür."
- Biliyor musun ben hep mantık evliliği yapıcam diye
düşünürdüm
- Anlamadım?
- Yani aşk beni hep ıskalar diyordum kendime, ama ne bileyim
böyle bodoslamadan bindireceğini
"Uyku seni neremize saklıyoruz bütün gün? E uyuyun artık, sokağın
hayatında alçak gönüllü bi parantez açılmış kimin umrunda?"
"Dağlarına bahar gelmiş memleketimin"
Yusuf Gülşen ile Serhat’ın kaçmasına yardımcı oluyor. Havva
Ana’nın da yüreği sızlıyor. Ömer 2,5 yaşındayken bi gece bırakıp gitmiş,
karışmış karanlığa Havva Ana’nın kızı. "Sakın kaybolma kızım, ve bana herşeyini
anlat, her şeyini yüreğimi dolduruncaya kadar." Anneler ve kızları, onların
binbir çeşit hikayeleri…
Gülsen kaçacakları arabaya binerken soruyor evleneceği
adamın adını, Diyarbakır otobüsünde de yüzükleri takıyorlar. Babasına mektup
bırakmış
"Nereye gittiğimi kime gelin olduğumu bilmiyorum, belki
senden de zalim birinin karısı olucam, ama olsun diyeceğim, babam değil ya
eziyet eden"
"Ben kötü müyüm kızım, neyi esirgedim sizlerden, ne zaman
başkasının eline baktınız, yıllardır sırtımda taş taşıdım ben sizin için, sabah
ezanlarından yatsı vakitlerine kadar buz gibi inşaatlarda çalıştım, neden!
Kızlarım beni rezil etsin diye!"
"Küçümsüyorsun beni, kalbimi görmeden küçümsüyorsun."
- Ben işten döneli çok oldu 7-8 yıl kadar
- İşsizsin yani
- Ben öyle demeyi tercih ediyorum da mahalleli aylak diyor
- İşinizi yazmamışsınız
- Bi mesleğim yok benim
- Vasıfsız
- Efendim
- Vasıfsız dedim, yani hiçbir niteliği olmayan sadece kol
gücüyle çalışanlara öyle diyorlar
- Ruhsuz der gibi
- En son kalan yarım projemde sensin
- Bak Yusuf sen klarnette çalarsın mahallenin romanını da
yazarsın ama bi akordeoncudan yıldız olmaz, anlıyor musun, yani tipi fazla
zorlamayalım.
"Sen, ben, köprü... Ağladık..."
"Sana sandalı gösteriyorum bakmıyorsun bile, bende
beğenmediğin nedir diyorum iplemiyorsun, senin için her şeyi yaparım diyorum
inanmıyorsun, sana bi söz vermiştim di mi, bak!"