Dienstag, 30. September 2014

Yeditepe İstanbul 1. Bölüm

Mahallenin romanı, sazanların tarihi…
"Otuz beş yaşındayım. Daha hiçbir şey yaşamadım ki ortasında olayım hayatın. Ama kenarındayım o kesin. Hem de en kenarında, bizim mahalle gibi. Hayatta en çok askerliği sevdim. Ben askerken çok sevda mektubu yazdım, başkalarına. Çok mektup okudum, başkalarının. Elin gariplerine de eziyet ettim. Niye? Çünkü ben şehirliydim. Nüfusumda buranın adı yazıyor. Ama şehir beni takmıyor… "


- Kaderim değişecek diyorum sana bak göreceksin!
- Çalışacaksın, iş bulacaksın yani?
- Ya ablacım bak şunu anlamıyorsun ki, bu yoksulluk bizim alnımızın yazısı değil. Yani hissediyorum bunu bambaşka olacak hayatım.
- Sen böyle yatarken? Durduk yerde?
- Madem kaderim değişecek, ne diye gidip çalışayım:)


Kendisini takmayan yeditepeli şehirde kaderinin değişeceği hissiyatıyla yaşıyor Yusuf… "Aslında dilsiz lan bu mahalleler, kırk yılda bir cinayet işlenecek, gazeteye haber olacak da millet bizden haberdar olacak." Şehir bizden haberdar olsun ümidiyle yazmak istiyor galiba mahallenin romanını.

Mahallenin siyasi tarihi Ali… Bütün hücreleriyle uykuda mahallenin siyasi tarihi, uyanışını izleyeceğiz yavaş yavaş…

"Ne kadar ağırmış babanın vicdanı altında kaldık."
Borç batağında kendisini ve kızını yalnız bırakan kocasına öfkeli bi kadın, Olcay. "Birlikte halledemez miydik, en kötüsü de bu kimsesizlik!"  Olcay kızı Duru ile birlikte sıfırdan başlamak zorunda. "En ucuz evi" ararken kendisine yöneltilen soru afallatıyor Olcay’ı, "mesleğim, sahi nedir benim mesleğim?" Kefil ararken dost buluyor yanıbaşında, Lale… Havva Ana’nın evini tutuyorlar, altı aylık kirayı Ömer’e değil Havva Ana’ya ödeyeceğim diyor Lale… Ve Duru’nun piyanosu mahalleye geliyor… Ömer ile Duru, 47 bölümlük uzun bi hikaye onlarınki, tıpkı diğerleri gibi…

"Bu da böyle bi Allah’ın kulu işte. Gencecik evlendirmişler, gencecik de dul kalmış. Bi tane bunun isteyeni varmış, bi gece kocasıyla bu evde yatarken, kapıyı kırmış girmiş adam içeri, yatakta kocasını paramparça etmiş, bunun gözleri önünde." Sabahlara kadar sinir krizlerinde tüm mahallenin feryatlarını dinlediği kadın, Önem...


Bölümler ilerledikçe karakterleri daha detaylı yazarım, sanırım ilk bölüm için bu kadarı yeterli. Yeditepe İstanbul tüm karakterleriyle kalbimde bambaşka bi yere sahip, kısmetse tüm bölümler hakkında kısa kısa yazmak istiyorum ve unutulmaz replikleri de blogumda arşivli kalsın istiyorum elbette.

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen