Freitag, 7. Februar 2014

5 dakkada değişir bütün işler

“Öyle haller içindeki halim, Türkçe’ye çevirmeye yok mecalim
5 dakkada değişir bütün işler” Mazhar Alanson

Erken final yüzünden dizideki olayların ivmesi ışık hızıyla yarışır hale geldi, 5 dakkada değişmesin bari deyip araya 1 ay koymuşlar ama ben yine de biraz oriyantasyon problemi yaşadım. Ragıp tam manasıyla tek kişilik dev kadro oldu, Johnny’nin emziğinden, menemen tavasına, bakkalda para bozdurmalardan, „sen hiç aç kalmamışsın“ mazeretlerine, binbir şekil ama vitrini iyi düzeltmiş gerçekten, ee maaşı da iyi, daha ne olsun, konuşuyorum ben de burda şey şey


Berkes Amirin kültür mirasının Mete’ye kalmasına, harbiden de „o ne öyle diyen yok, iyi halt ettin diyen yok, Allah yolunu açık açmış zaten de diğer gezegenlerde durum nasıl acaba?“ Mesela Zeynep beş parasız bir yıldız tozu. Kendisi "ağlak, saftirik,klişe ve bayık kadın dizi karakterlerine tepki olarak" 2013 yılında doğdu, tarihe not düşülsün, elmamızı yiyip yorumlarımıza kaldığımız yerden devam edelim
Ölümlerden dönen Sadri babamız pek bi ipeksi olmuş, Mete ile konuşmaları falan yahu 1 ayda neler olmuş dedirtti hakkaten.  Ne diyelim aile saadetleri hiç bozulmasın, ben de sek sek sekerek yanlarına gidip sarılmak istedim, gözlerimin dolu dolu olduğu bi sahneydi gerçekten, bayıldım 





Daha ne çok Esra Cengiz sahnes izliycektik, ne çok hayran kalacaktık Sermet abime, bu bize yapılır mı, nasıl üzülüyorum nasıl 




Kese karikatür ünvanını Ragıp’a hediye etmişti, ama devir teslim törenine Boştepeli iştirak edemediğinden, bilgi akışında bi aksaklık yaşandı, hala Kese’yi karikatür olarak seviyor, ne edelim, hayat işte.



Kırmızı rujun esrarı çözüldü, onca görüntü kirliliğinin sebebi Türkan’ın Mete’yi kıskanmaması imiş, tabi tabi. İyi demlenmiş çaydan konuşmayın bence, siz tartışmaya açık bırakırsınız çayın altını.  Ya da "Ben mi kalkayım yoksa çayı sen demliycek misin" derken, "Madem öyle lafı uzatmaya gerek yok, ben mi öleyim yoksa ateş edecek misin" noktasına getirirsiniz siz nasılsa o muhabbeti.



"Allah'ım neler gördüm ya" talihsizliğine kahroldum Ömer’in, ruhsatı varsa demek ki, yapcak bi şey yok artık 1 ay boyunca „takır takır iki adamı indirdi Pamir“ diye anlatmış durmuş da Zeynep kızımızı kum torbasına çevirmiş. Ta Sahra çölünden kum fırtınası kaldırıp üzerine Pamir tanecikleri saçmışsın kızın ama kız hep geceleri rüyasında ağaç olarak görmüş seni, yetmemiş  bulut olarak görmüş, denize girmiş ufukta ada olmuşsun. Yanisi bıktırmışsın, ağacı keserler, bulutu üflerler, adaya gitmezler, yarı yoldan geri dönerler, az bi açıl da Ömersiz hava sahasında Pamir taneciklerinin keyfini sürsün kız. Ah ah bu Pamir ile Zeynep’ten bi cacık olmuycak ben anladım. (Finale bir kala da olsa). Yalnız onca olay yaşandı, Zeynep hiçbirini sorgulamadı, ne Mete’den ne Pamir’den ne babasından kuşkulanmadı, Zeynep’in makaralarını bi servise götürüp, bakım yaptırması gerekiyor bence. İçimden bi his, Pamir bi kahve molasında Zeynep’e her şeyi anlattı ve Zeynep o yüzden bu kadar rahat, diyor ama şimdiye dek hiç bi teorim tutmadı, bu da tutmaz.




Babaannem, canım babaannem dünya tatlısı O kadar çok şey yaşamış, o kadar çok şey görmüş geçirmiş, her kelimesi ezber edilesi, süper kahraman. Sihirli elleri, sihirli yüreği olan kadın 



Sermet ile Ali yanyana, hem de finale bir kala, gif yapmaktan alıkoyamıyorum ki kendimi. Şimdi tüm hesaplar kapandı, herkes gördüğü yerde hiç çekinmeden çekicek tetiği, hızlı olan kazanacak öyle mi? Hakkaten de Johnny’nin emziği değilmiş, Kese ile Cengiz’in racon kesip Mete ile Pamir’i azat etmesi iyi oldu, seviyorum ben bu senaryonun matematiğini, özellikle Kese’nin Türkan’ın bürosuna gelmesi falan çok iyi kurgulanmış, böylelikle farklı oyuncuları birlikte izleme imkanı bulduk, holding ile mahalle kucaklaşmaya başlamıştı, bitçek mi şimdi 





Bölümden sonra kim bu Vicdan diye düşünmekten uyuyamadım, artık İbrahim Ferhat çıkmasın da kim olursa olsun kısmındayım. Fragmandan anladığım kadarıyla çok ağlıycaz finalde, mendiller hazır mı?

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen