İşte gerçek Hasan Ali Toptaş bu. Gerçekten hakkında yazılıp
çizilen tüm övgüleri hak eden bi roman. Yine büyülü gerçeklik… Herkes için
geçerli mi bilmiyorum ama bende şöyle bi durum oluşuyor; eğer bi kitabı
beğenmemişsem daha fazla yazacak şey buluyorum, beğenmişsem yazacaklarım
giderek azalıyor. Aslında böyle olması da doğal, "asıl yazılması gerekeni
romanda yazmış biri var, benim yorumumla boşuna vakit kaybetmeyin, gidin bi an
evvel bu romanı okuyun" demek en mantıklısı zaten.
Kitapta altını çizdiğim o kadar çok güzel cümle var ki. Ve
ben yine yazarla kavga etmeyi başardım romanın o son cümlesi yüzünden. O
cümleyi okuduğum an üzerini binlerce kez karalamak istedim. N'olur biri bu
cümleyi kitaptan çıkarsın diye bağırmak istedim! Sinirden titreyip, iğrenç gerçek
suratımıza şırak diye vursun diye yazılmış o cümle, eyvallah! Bir de Hasan Ali
Toptaş’tan şu sorunun cevabını istiyoruz artık; "Kar neden yağar
kar?"
Filmi de varmış kitabın ama fragmanda Ertan Saban’ı öyle
görünce, yüreğim bu dozda bi ezilmeye hazır değil diyerek erteledim ama Candan
Erçetin kitabı o kadar güzel özetleyen bi şarkı yapmış ki, hikayesini bu kadar
iyi anlatan bi şarkı daha yoktur herhalde.
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen