Beş yılı aşkın zaman sabırla bekledik "asıl hikayenin finalini". Daha fazla bekleyemezdim, Avusturya’daki bi kitapçıdan sipariş verdim kitabı çıkar çıkmaz. Leyla ile Mecnun benim için o kadar özel bi yerdeki, bu hikaye sayesinde o kadar çok yeni ve güzel şey keşfettim ki. Afilli Filintaları, Oğuz Atay’ı, Selçuk Aydemir’i… Saymanın faydası yok bu liste bitmez. Sayısız filme, şiire, hikayeye, olaya, hatta "Emel & Edal" a bile atıfta bulunan bi göndermeler silsilesi vardı, evet İbrahim Selim’i de bu dizi sayesinde keşfetmiştim:) Şu an sosyal medyada takip ettiğim hatırı sayılır bir çoğunluk, Leyla ile Mecnun izleyen kafadaşlarımdır.
Kitabı çok garip duygular içinde okudum, tüm kitapları
yorumlarken kişiselleştiriyorum ama bu kitaba dair kişiselleştirmelerim sanırım
nirvayana ulaşır, o yüzden siz de okuyun, biz de kişiselleştirin diyorum
sadece. Burak’a bize "döngüsel" bi hikaye armağan ettiği için ayrıca
teşekkür ederim, Erdal Bakkal’ın maceralarını 2019 bitmeden istiyoruz!
Minik bi alıntı:
"Hayat dediğin uzun bi yol. Ve bu yolda seninle
beraber yürüyen insanlar var, yolda kaldığın zaman sana yardım edebilmek için.
Yolda rastladıkların var, yanındakilerin kıymetini daha iyi anlayabilmen için.
Yoluna taş koyanlar var, yürüdüğün yolu zehir etmek için. Bir de seni yarı
yolda bırakanlar var, kendi başının çaresine bakabilmeyi öğrenebilmen için.
Herkesin kendi doğrusu var ve herkes kendine göre haklı bu hayatta. Bu yüzden
sonuca varamıyor hiçbir tartışma."
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen