Mittwoch, 16. Januar 2019

2018 Okumalari (17) - Baharda Yine Geliriz



Eylülde Türkiye tatilinden yetmişe yakın yeni kitapla dönünce, kendimce yeni bi okuma stratejisi geliştirmeye çalıştım. Çok yoğun çalıştığım için tramvay yolculuklarını değerlendirip yanımda sürekli kitap taşıyordum, çoğunlukla bi ay çantamda benimle birlikte seyahat eden kitaplarımın kenarları kirlenip hafiften yıpranıyordu, özellikle Halikarnas Balıkçısı’nın mavisi resmen silindi. Bu duruma bi çözüm bulmak için tramvayda okumak için yanıma olabildiğince ince ve fazla dikkat istemeyen kitapları almaya karar verdim. Akşamları da kalın ve ciddi kitaplarımı okuyacaktım. Tabi bu strateji de tutmadı, ama en azından denemiş oldum.

Bizim Büyük Çaresizliğimiz’i okuduğumdan beri, ben her kitabında o tadı arıyorum Barış Bıçakçı’nın ama bulamıyorum. Aramaktan vazgeçmedim hemen hemen her kitabını alıp okuyorum, Ender ve Çetin’e olan aşkım daim olduğundan mıdır nedir, sadık bi okuruyum Bıçakçı’nın.

Kitapta altını çizmek istediğim tek cümle de kapak arkasında yazdığı için, onu bile rahmet edip çizmemişim. Kolay okunan kısa, mütevazı bir rehber.

"Güzel bir kitap okumak ve ömrümün geri kalanını o kitabı okuduğum yerde geçirmek istiyorum," demişti. Sonra da bana dönüp sormuştu: "İnsan güzel bir kitap okuduğu yerden nasıl ayrılabilir?"


Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen