"Yani kendisi hiçbir şey düşünmüyordu ama her biri
diğerinden daha hoş düşünceler hiç peşlerine düşmeye gerek kalmadan, birbiri
ardına, zahmetsizce ve kendiliğinden zihnine gelmekteydi." Evet Palto deyince
tam da böyle oluyorum ben. Akakiy Akakiyeviç isimli anti-kahramanımın
hikayesini okuyup, misler gibi kitabın sonundaki açıklamaları okudum. Öncelikle
bu açıklamaların kitap sonunda olması harika! 1984 gibi pek çok eserde açıklamaları
baştan okuyunca insan "oh spoileri de yedim bakalım nasıl gidecek bu
kitap" halet-i ruhiyesinden kendini zor kurtarıyor. Kitap sonu
açıklamalarını okuduğumda anlamış oldum ki, "çok cahilim keşke
ölsem". Benim için bu küçücük hikaye muazzam bi deneyim oldu, bu yıl Rus
Edebiyatına doymak istiyorum.
Söylemesem olmaz, bu sonbahar köydeki evimin balkonunda
okudum bu kitabı. Annemin peşine takılıp gelen bi kedi ayaklarımın üzerinde
mırıl mırıl uyuyordu ben bu kitabı okurken ve evet kahvem de vardı. "Kitap-kahve-kedi"
üçlemesi yapmak şu ahir ömrümde bana da nasip oldu, üstelik mis gibi köy havası
da cabası. Kitabı her elime aldığımda o günü hatırlayıp iç geçireceğim,
eyvallah.
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen