1999 senesinden beri sıkı bir radyo dinleyicisiydim, taa ki
2004’te yurtdışına yerleşene dek. Radyom hayatıma çok fazla şey kattı. Sayısız
şarkı, şiir, hikaye… Hem mizah (zaman zaman en karasından), hem hüzün, hem
enerji ihtiyacımı karşılıyordu, ruhumu doyuran başlıca (b)esin kaynağımdı.
1999-2004 yılları arasında Radyo Ege ve Alem FM’de program yapan dünya tatlısı isimleri
hep gülümseyerek hatırlarım, hatta hiç unutmuyorum; "Hani dünya tatlısı
deyince tutamadım kendimi, ben geldim" diyerek Zerrin Özer’i susturup
programa başlayanlar vardı aralarında. Ah ah, kimler kimler yoktu ki… İkindi
üstü okul dönüşlerinde kahkaha tufanı başlardı, geceleri fırtına durur şiir
dinletileri başlardı. Ve o geceleri şiir okuyan radyocular furyası gayet de
iyiydi, sanırım benim için bu furyayı bitiren radyocular değil de,
"radyocular okumasın biz hem yazar hem okuruz" diyen şairler oldu! Sonraları
epeyce sıkıldım ben de ve bambaşka bir alternatif çıktı karşıma, Zeki Kayahan
Coşkun! Aslında Zekiyle Zekice ismindeki programına bikaç kez denk gelip
tarzını çok sevmiştim, hatta Canteen ekinde yazdığını öğrenip, arkadaşlarda
bulunan bi iki yazısını okumuştum, ama O aslında MATRAX’la "Merhaba"
dedi tüm dünyaya. Üç kuruş harçlığımla çikilota bile almıyor, pazartesileri
bekleyip Canteen alıyordum, yazları bol bol dinleyebilsem de okul varken
Zeki’yi dinlemek nerdeyse imkansızlaşıyordu, fırsat buldukça dinleyebilmek için
akla kararı seçiyordum. Sonraları kitaplar çıkardı. Sanırım bir kaçı hariç
hepsini okudum. Meğer Annem Haklıymış kitabını arkadaşlar elden ele okuyordu ve
evet kayboldu kitabım, bi ara yenisini almam lazım, zira Zeki’nin en iyi kitabı
kanaatimce Meğer Annem Haklıymış’tır. Bu „mıştır“ nasıl ard arda denk düştü
hayret, Türkçe’nin sınırlarını zorluyorum şuan.
Kime Çektim Ben Bilmem Ki, sizi iki saatliğine kendi
rutininizden uzaklaştırıp gülümsetecek kısa tatlış bi anlatı olmuş yine. Zeki
yıllardır stilini hiç değiştirmiyor, her paragraf tek satırlık cümle, aslında
bu tarzı o şiire öykünen anlatımına yakışıyor, mesela kitapta en etkilendiğim
cümlerden biri şöyle;
"Hiç bitmeyecek bir Fatma’ydı
Bitti!"
İyi ki vardin radyom, iyi ki varsın Zeki :)
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen