Samstag, 12. Januar 2019

2018 Okumlari (2) - Kime Çektim Ben Bilmem Ki



1999 senesinden beri sıkı bir radyo dinleyicisiydim, taa ki 2004’te yurtdışına yerleşene dek. Radyom hayatıma çok fazla şey kattı. Sayısız şarkı, şiir, hikaye… Hem mizah (zaman zaman en karasından), hem hüzün, hem enerji ihtiyacımı karşılıyordu, ruhumu doyuran başlıca (b)esin kaynağımdı. 1999-2004 yılları arasında Radyo Ege ve Alem FM’de program yapan dünya tatlısı isimleri hep gülümseyerek hatırlarım, hatta hiç unutmuyorum; "Hani dünya tatlısı deyince tutamadım kendimi, ben geldim" diyerek Zerrin Özer’i susturup programa başlayanlar vardı aralarında. Ah ah, kimler kimler yoktu ki… İkindi üstü okul dönüşlerinde kahkaha tufanı başlardı, geceleri fırtına durur şiir dinletileri başlardı. Ve o geceleri şiir okuyan radyocular furyası gayet de iyiydi, sanırım benim için bu furyayı bitiren radyocular değil de, "radyocular okumasın biz hem yazar hem okuruz" diyen şairler oldu! Sonraları epeyce sıkıldım ben de ve bambaşka bir alternatif çıktı karşıma, Zeki Kayahan Coşkun! Aslında Zekiyle Zekice ismindeki programına bikaç kez denk gelip tarzını çok sevmiştim, hatta Canteen ekinde yazdığını öğrenip, arkadaşlarda bulunan bi iki yazısını okumuştum, ama O aslında MATRAX’la "Merhaba" dedi tüm dünyaya. Üç kuruş harçlığımla çikilota bile almıyor, pazartesileri bekleyip Canteen alıyordum, yazları bol bol dinleyebilsem de okul varken Zeki’yi dinlemek nerdeyse imkansızlaşıyordu, fırsat buldukça dinleyebilmek için akla kararı seçiyordum. Sonraları kitaplar çıkardı. Sanırım bir kaçı hariç hepsini okudum. Meğer Annem Haklıymış kitabını arkadaşlar elden ele okuyordu ve evet kayboldu kitabım, bi ara yenisini almam lazım, zira Zeki’nin en iyi kitabı kanaatimce Meğer Annem Haklıymış’tır. Bu „mıştır“ nasıl ard arda denk düştü hayret, Türkçe’nin sınırlarını zorluyorum şuan.

Kime Çektim Ben Bilmem Ki, sizi iki saatliğine kendi rutininizden uzaklaştırıp gülümsetecek kısa tatlış bi anlatı olmuş yine. Zeki yıllardır stilini hiç değiştirmiyor, her paragraf tek satırlık cümle, aslında bu tarzı o şiire öykünen anlatımına yakışıyor, mesela kitapta en etkilendiğim cümlerden biri şöyle;

"Hiç bitmeyecek bir Fatma’ydı
Bitti!"

İyi ki vardin radyom, iyi ki varsın Zeki :)

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen