Lisede edebiyat hocamız, içerisinde karma
şairlerden oluşan derleme bi şiir kitabı vermişti, şiir dinletisi için okumak
istediklerinizi seçin diye. O kitabın adını hiç hatırlamıyorum ama epey şiir
not etmiştim defterime sene 2000. Yıllar sonra #yedigüzeladam dizisinde bi şiir
duydum. „Biliyorum oruçlu doğar insan ölümün iftar sofrasına“ Çok şaşırmıştım
çünkü bu şiir benim lisede not ettiğim şiirlerdendi, meğer ben Erdem Bayazıt’ı
2000’de keşfetmişim de haberim yokmuş. Ama asıl şok olduğum nokta bambaşkaydı.
O kitaptan not aldığım iki şiir A. Vahap Akbaş’a aitti ve bu isim de hiç
yabancı gelmedi bana. Yıllardır twitterdan takip ettiğim sevgili @enaryo nun
babasına aitti şiirler.
İbrahim Ethem ismini ilk kez A. Vahap Akbaş’ın
şu dizelerinde duymuştum;
İbrahim Ethem’in iğnesini getiren balıklar
Aklımı yağmaya veren gönlüm
Ve bu yağmadan gül deren gönlüm
Merhaba
Sonra internetten okumuştum İbrahim
Ethem’in hikayesini. Necip Fazıl’dan okumak da ayrı keyif oldu. Ama gerçekten
çok kısa yazılmış, biraz daha uzun yazılabilirmiş bu hikaye.
- Bulunca şükrederiz, bulamayınca sabrederiz.
- Biz bulunca dağıtırız, bulamayınca şükrederiz.
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen