Kitaplara yorum yazmadan önce elime alıp
altını çizdiğim kısımları yeniden okuyorum ve o satırların arasında
kayboluyorum gerçekten. Sonra da kafamı toplayıp bi şeyler yazmak zor oluyor.
Çavdar Tarlasında Çocuklar kolay okunan bi kitaptı benim için, "Aman
Allah’ım bu muhteşem bi şey" diyebileceğim bi hikayesi yoktu belki kitabın
ama bana iyi geldi okumak. Altı çizili pek çok satır var yine, hangisini
paylaşsam, Holden Caulfield’in yalnızlığını anlatmaya yeter bilemiyorum ama
kitabın son cümlesini paylaşmadan olmaz; "sakın kimseye bir şey
anlatmayın, herkesi özlemeye başlıyorsunuz sonra."
"Bir kitabı okuyup bitirdiğiniz
zaman, bunu yazan keşke çok yakın bir arkadaşım olsaydı da, canım her
istediğinde onu telefonla arayıp konuşabilseydim diyorsanız, o kitap bence
gerçekten iyidir."
"Olgunlaşmamış insanın özelliği, bir
dava uğruna soylu bir biçimde ölmek istemesidir, olgun insanın özelliği ise bir
dava uğruna gösterişsiz bir biçimde yaşamak istemesidir."
"Bir şeylere üzülüyorsam, tuvalete
gitmem gerekse bile gitmem. Üzülmekten gidemem. Üzülmeyi bırakıp gidemem."
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen