Mittwoch, 4. Dezember 2013

Ingilizce Izdirabi - Asktan Öte-

ingilizce girersek tutar hocam

yalniz ingilizce askindan cöllere düsen bi ögrenci oldugumdan mütevellit bu kadar nefret edip bu kadar iclidisli oldugum su meseleyi, böylesi güzel ifade edebilecek bi sahne daha olamayacagindan 2 dk saygi durusunda bulunmaliyim, iste erdal, iste erdalin müthis "dream of erdali" sahnesi

hangi isletme dersiydi bilmem "I have a dream" diyen adamdan bahsedince hoca, lisedeki tarih derslerinde reform hareketlerinden tanidigim Martin Luther, ne ara "I have dream" demis ki diye mala baglamistim bu Martin o Martin degilmis haci, iyi ki gide gide bi Ricky e dayanmamissin, yoksa o sögüt gölgesi var ya haci (dogaclamanin gözü itina ile cikarilmaktadir) ne diyodum ben... hmmm Martin Luther King diye biri varmis haci öyle böyle degil... ve ne demis, "I have a dream that my four little children will one day live in a nation where they will not be judged by the color of their skin but by the content of their character. I have a dream today.

Tabi ingilizce askinin izdirabindan bu söz özenle sloganlastirilmistir tarafimdan hatta ilavesi vardir, "I have a dream and the key" Allah beni ne etsin "lost room"daki anahtar beni ölesiye etkilemisti, o salako hallerim geldi aklima, erdalda kendimi gördüm yine... benimkisi dünyayi degil kendini kurtarma cabasi Burak kardes su Dr House birak da lost rooma el at nolur

gecen haftadan beri binlerce erdal gifi yapip yorumlarla doldurmak istiyorum ama öyle üsengecim ki haci, yine de icimde kalmasin diye gelip yaziim dedim, fragmandaki burak mevzusu enteresan olacak sanki

"bazı kadınlar için aşk, basit bir aksesuardır. ne vakit koluna girse, kendini b.ktan bir çanta markasının ucuz bir taklidi gibi hissedersin." bu tweetten sonra ben ne sedef ne sirin tüm asklari biraktim sadece erdala odaklandim haci, inan yanci canci tüm kadinlar ayni muhabbetlerinden umutlu degilim moruk, umut etmek mi aman aman daglara taslara

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen