"Kim bu İbrahim Ferhat" bölüm adını görünce İbrahim Ferhat hakkında yeni
yeni şeyler öğreneceğiz diye düşünmüştüm ama Türkan'ın İbrahim Ferhat
hakkında bizim şimdiye dek bildiklerimizi öğrenmesi şeklinde bi kurgu
yapılmış, aslında bu bile müthiş bi ivme kazandırdı hikayeye, öyle ki
gelecek bölüm bi "Küçük Kıyamet"... İbrahim Ferhat hakkındaki soruların
ardı arkası yok yalnız, en çok da şu öldürülen Yunan mafyayı merak
ediyorum, başından beri bitirilmiş bi satranç oyununda gibiyiz, her yeni
bilgi bizi bir önceki hamleye götürüyor. Ama nedense bu satranç
tahtasında ben Vicdan'ı bi yere koyamıyorum.
Vicdan Berkes olabilir mi? Nilüfer'e sevdası yüzünden Boştepeliyle bir
olup İbrahim'i harcadı, sonrasında bişeyler oldu Nilüfer gitti, Berkes
de sonradan sözde vicdan yapıp, ki artık bunu da sorgular olduk, Mete'ye
yardım etmeye mi başladı? Yoksa intikamı için Mete'yi kullanmayı mı
seçti? Başından beri Mete'yi tanıyan tek isim Berkes. O sebepten bu
teori bana çok mantıklı geliyor, ancak hala Abdi kim bilmiyoruz. Az da
olsa Abdi'nin de Vicdan olabilitesi var sanki. Son alternatif de İbrahim
Ferhat'ın ta kendisi zaten. Bakalım böyle merakla izlemek çok zevkli,
özellikle gelecek bölüm pek çok şey açığa çıkıyor, umarım Mete ile Esra
kardeş mi sorusuna da bi cevap bulabiliriz, zira Esra Mete yakınlaşması
sırf bu sebepten bile müthiş midemi bulandırıyor.
Dahiane planlarla Cengiz ile Boştepeli'yi birbirine düşüren Mete,
Türkan'ı "emlakçı" diye hafife aldın ve sobelendim bebeğim, hani ben de
MFÖ gibi "peki peki anladık" a bağlamıştım, iyi oldu biraz kendine gel.
Ama bak o yeni ayakkabı fikri müthişti, yalnız ben olsam krampon
alırdım, ufukta yeni transferler var sonuçta. Hani burda öyle bi Sermet
Yeşil faktörü var ki Cengiz'e kayıtsız kalmak imkansız, "bi kız sevdi
iyi geldi" ihtimalini Cengiz'e çok görmez inşallah senaristlerimiz. Ama
bu Esra nasıl bi kız arkadaş, "Boştepeliyim ben zaten" diyip özetliyor
kendini, ben üstüne cümle kurmuycam.
Pamir arıları satmış balı bakkaldan alacakmış ama bakkal da CV
hazırlayıp bilgi işlem ayağına Boştepeli'nin batık gemisinde miçoluğa
başlamış oldu. CV göndersek bizi de görüşmeye çağırırlar mı acaba,
"özgün yazılım" deyince kıyamıyorlar zaar "Bakkal ne ya" ne demek ayrıca, buraya Erdal Bakkal'ın, "Bakkal mahallenin kalbidir" tiradı gelecek Neyse artık biz balları hazırlayıp Zeynep'le eylem hazırlığına geçiyoruz yavaştan, şimdi onlar düşünsün
"Mete'nin kardeşi" formasıyla kritik noktalarda yaptığı asistlerle
Pamir göz doldurmaya devam ediyor ama artık kendisinden bi gol
bekliyoruz, hatta beklemekten telef olmak üzereyiz. (Burada seyirci,
bölüm sonuna doğru yahu 15 dakika kaldı, acaba bi Zeynep Pamir sahnesi
izler miyiz şeklinde umutsuzca saatini kontrol ettiğini itiraf ediyor)
Türkan ve Sadri... Evet hep kahraman bi babamız var diyerek büyüyoruz,
sonra kahramanın zaaflarını görüp cankırıklarıyla yaşamayı öğreniyoruz.
Türkan gazetecinin evinden ayrıldığı sahnede beni çok etkiledi.
Fragmanda da "Babamı öldürecek misin?" diye sorular Mete'ye. O kadar
gerçekçi ve etkileyici bi hikaye anlatıyorlar ki izlemelere doyamıyorum!
Edit: Sanirim bu bölüm gif olayina girmeye gerek yok, ama
bigaripPamirsevdasindan mütevellit, illa ki giflik bi pozisyon buluyorum
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen