Yorumuma bi Cahit Sıtkı şiiri ile başlayacaktım
lakin “son ağaç” i görünce öncelik kızılderililerin oldu, ki son nehirde
zehirlenmiş olmalı ki uzaya göçmüş işler güçler ahalisi… ben de türk
bayrağının içerisindeki yeşil çerçeveyi sorguluyordum tornacıdaki
siyasete giriş birikimimle(!) uzaydaki yosun vadisinde bir türkiyeye
yeni bi bayrak şart tabi… çok şekilciyiz değil mi evrak-kürek
işlerindeki devir daimi uzay çağında bile aynı şekilde muhafaza eder ama
sembolleri illa ki “renew” yaparız… Öykünmelerle geçti bu bölüm benim
için…
Önce Cahit Sıtkıya öykündüm, “ne
yaptın tarlani, nerde hasadın” kasvetinde başladı bölüm… Ah Ahmet hiç
dış fırçası kullanmayan Murattı oysa… Onur Ses Stüdyoları 11-A ile bizim
lise son sınıfa öykündüm hacı ki bizimki pek fenerliydi 11-FB ama biz
hep 11Fen derdik… Sadinin gümrükteki level geçememe ızdırabında da
Merline öykündüm, onu nasıl başardım bilmiyorum, Colin Morgana sormam
lazım, yaşlanınca baya baya benzeşmişler Sadi ile…
Meslek hikayelerini yapmayın
seslenişinde de leyla ile mecnuna öykündüm demezsem döverler adamı. Ki
bu ilk öykünmemdi devamı gümbür gümbür geliyor hacı, bekle. Ben de
ismail abiydi mecnundu gülümserken adamın üzerinden tır geçti iyi mi,
neyse diyip gittiler ya la…
Teknoloji bizi ne kadar paranoyak
yaptı arkadaş, cep telefonu olmadan insanlar birbirini nasıl buluyordu
acaba ya, adamın başına bişey mi geldi acaba da en naïf paranoya, diğer
paranoyalar mı, ha sen mankenleri diyosun, yokmuş magazinler check(!)
edilmiş, rahatız yani, sandalye, masa, boğaca, çay, tv, geyik…
Çizgi film dublaj stüdyosundaki
Ahmetle de “o stüdyolara aşık olduğum ergen yıllarıma” öykündüm. Hacı
ben tv değil radyo çocuğuydum, aktörlerden çok radyoculara aşık olurdum,
vatan topraklarına ayak basar basmaz o külüstür radyoyu arar gözlerim.
Ağlamak istiyorum lanet olasıca werenger nerde!!! Ahmeti komediye ikna
edenler bin yaşasın, yıllarca dram dram diye diye 3 mimiği olan
mankenlerle salyasümük dialoglarla harcanıcaktı, şimdi tek başına dev bi
kadroyla ata demirerlik şovlar yapıyor, o mimikler o taktikler o
pphs-pphslar…. Alkışlar alkışlar…
Magazin basını-ünlüler dünyası
danışıklı dövüş muhabbeti beni sarmadı, hele salih abinin kadına bak taş
ile başlayan dialogları bi mide çalkantısı yaptı bende, sevmiyorum bu
muhabbetleri, komik mi ha komik mi… Ama bak werenger iyiydi gidelim o
zaman bebek. Kurgucu aykutu twitterdan taciz edenlerden değilim ama
burdan seslenmek istiyorum kaç bölümdür şükrü saracoğlu, bi bölüm de
inönüye gidelim la, bak sonra kendini tekrar ediyo derler, kimse demezse
murat cemcir der ha…
Buralar zamanında hep böyle bağ
bahçeymiş, artık burdan bi tane asma yaprağı verelim de ayıbını
örtersin, peh peh peh. İş çıkışı yorgunluğundan mıdır nedir ben bu
şahane replikleri hep kaçırıyorum hacı, ya da reklam aralarında comedy
central da that 70s show izliyorum, öyle kaçıyor sahneler, yani 2. baskı
şart. Yalnız tavla oynayan abiler ne kadar keyif verici değil mi, en
dandik dizilerde bile iyidir bu tavla sahneleri de Sadi nin
eziklenmediği en ender sahnelerden olması dolayısı ile de ayrı bi neşe
ayrı bi sevinç olmuştur cümlemize… seslendirme yarışındaki skor ne orası
hala çözülemedi yalnız, engin altan listede bi gerileme falan yaşadı mı
onu merak ediyorum mesela. Ahmet hep extralara git, düğün derneğimize
gel, angaranın bağlarını söyle nolur… bayram bayram annem şoka girdi,
odama gelip bu müzik bizden mi geliyor, sen böyle şeyler dinlermiydin
dedi, tabi ben kitaro(!) falan takılırım her daim, ben de evet anne
burak aksak arabeskçi yapamadı ama bu herifler beni angaralı yapıcak
dedim, ailecek şaşkınız….
Rüstem amcanın iş görüşmeside
ismail abiye öykünmedim desem yalan olur ama üsküdara giderkende efsane
bi sahne vardı en çok ona öykündüm, ki neden 5 yıl hacı, 5 asal sayı
mıydı? Çizgi film var çizgi film var evet haklısın murat, misal geçende
bizim ergen bana rapunzeli izletti, yani bi pepee değil(!)
Dün gece çok ağladım, bi meslek aradım
bulamadım sahnesine Che Guevara ile geçiş yapalım, geçen bölüm yorumuna
yazmayı unutmuşum, Vedat bu t-shirt ile 10 numara 5 yıldız olmuşsun, ha
işte böyle adam ol canımı ye. Sadinin gerçekçi ol imkansızı işte
serüveni ekibi nasıl da bi açmaza sürükledi öyle, layığıyla iş yapmaya
çalisiyorlardı oysa. İyi bi fikir gelicekmiş gibi geliyordaki gibi
gibiyimlerle gün doğarkeni selamlarken hey ho-larla hiç bayram olmayan
hayatlara, her nefesteki bayramlara, geri dönülmez bi bulutsuzluk
özlemine gittim ya la, çok yaşayın çok tatlısınız cook.
Zehrayı anlamak için fazla kasmıyorum
artık erkekler şöyledir kadınlar böyledir genellemelerine de
gelemiyorum, akıl yaşta mı başta mı sorgulamaları da bana göre değil,
ama koruyucu abla kamerası hayırlı uğurlu olsun, alehte delil lazım
tabi, uzun bi yargılama süreci, sancılı bi gelin görümce dansı bizi
bekler, börülceler oldu mu bu cümlede noktasını buldu mu heyy.
41 derece ateşle getirilen sandviç mi
yoksa tek kare için çekilen set eziyeti mi diye iyi ki de sorgulamamışım
ikisi de yalan oldu, 1 saatte 20 bölümlük figürleri yapmış garibim,
kıyamam sadi. Odalarda ışıksız kalasıca ahmet havan kime, angut musun
takmışsın numarasız gözlüğü bekleme kolidorunda. Durduk yere, her yıl
miyop gözlerime yeni bi gözlük alırken, bakın biz numaralı güneş gözlüğü
de yapıyoruz teklifiyle gelen optikçimi hatırlattın ya la. Canım teyzem
leyla ile mecnundaki banka sıralarından işler güçler doctor
numaralarına, ne çok sevimlisin sen. Ki bu numara olaylarında hep mi bi
sirayı kaptırmak endişesi kemirir içimizi, kaptırılmış kaç sıra
kalbimizde yaradır…
Ve esrarengiz çorapçı yapımcı sahnede,
o minik köpek gördü size birarada sorun olmaz inşallah. Yalnız
istabulun manzarası 10 numara 5 yıldız arkadaş, o bank senin bu bank
benim gizlilikti, tarkandı, serdardı, kayıptı, odaydı, spordu,
sarışındı, ferhat göçerdi, apandisti bi yıl konuşsalar banamısın demem
aga. Misal o doctor odaları çok kasvetli iki cümle kuruyorsun kız
ağlamaya başlıyor, teselli edicekmiş mimikleri kes hacı. Tutarsız
takılmalarda sigortalar nerde atar, tabi ki karizmatik gizemli san
şöhret sahibi ahmet kural sorunsallarında. Sevdiğin kız sana abi diyince
istanbulun manzarası bile değişiyor değil mi, kim kimi teselli edicek
şimdi şöyle bana.
Önce düşmanını tanı sıkı bi tarih
dersi tabi de üniversitelere haleyi tanıyalım dersi koysalar sınavlardan
kimse geçemez ki, ne diyelim kolay gelsin zehra.
Ben sana tanımadığın adamların
arabasına binmiyceksin demedim mi azarının fonundaki kasaba incisi yelda
reynauda her seferinde daha bi özlemle bakıyorum, ya şu posteri
kaldırın, ya da yeldayı getirin yeter da. Sinop cezaevinden transfer bi
erdal bakkalımız oldu ki yeldadan neler neler çıkar, beni hezeyanlara
sürüklüyorsunuz ama, nerde benim lolipopum.
Hani ihtimalleri düşünüyorum da
ıskalama oranı beni aştığından terlik fırlatmadım ferideye. Açtım
açmadım değer verdim vermedim röportaj yaptım yapmadım gerildim ya la
tansiyonum düştü şekerim çıktı de get… bende bi sorun var dizideki
dişilerden hiç elektrik alamıyorum misal hale, okulu asan çocuklar gibi
dediğinde bi şiirden bi melodiden bi filmden olmadı sezenden geçirip
güzelleştirmeliydim ben onu, yapamadım ya la.
Balkonun manzarası da fena değil,
kırmızı pantalonu ile murat cemcir de şahane de ninni gibi meslek meslek
gezerken işsiz ev kızı virajında dikkat taki tasarımcısı tabelasını
gördüm azami hız 15 yazıyordu, yavaş aga yavaş. Tabi dikkat salih
çıkabilir tabelasını ben de görmemişim, buyrun cenaze namazına. Neyse ki
ayrandı süt banyosuydu, memory stickti bisikletti ucuz atlattık, para
şimdilik cepte.
Hümanist gibi bi şey sadi ile yarasa
gibi bi şey halenin film başlarken ki ev muhabbetleri yine içimde derin
yaralar açtı, yemekti bulaşıktı cöptü kavgalar kavgalar, daraldım.
Amaçsızdım vedo, bi ampul gibi soldan sağa sallanıp duruyordum, bi hiç
gibi hissetmemek için herşeyi yapıyordum, pişman değilim, asla olmam ama
bi daha eskisi gibi cesur olur muyum onu bilmiyorum, anlamıyorlar hacı,
tam bi climax bekliyorduk ki biletçi geldi. Neyse ki kardeşini korumak
gibi kutsal bi varoluş amacı var kızın, korsan çekim baskınları onu
yormaz, cesur değildir belki ama inancı sonsuzdur yine de.
Bahsi geçen mesleği bulunuz. Meslek
mezarlığı tabelası assanıza balkona, imalı, kinayeli, cinasli, tecahül-i
arifli baya baya meslek gömdünüz o balkona, yakışır. Ahmet kaç tane
duble expresso gömdün oğlum, biraz yavaş. Utkucugun bi çakır bilemedin
bi deli yürek sendromu varmış zaten hafızasına seni hangi isimle
kazısın? George Cooneye boşa para veriyo bu kahveciler(!) ahmet kuralı
tanımıyorlar tabi, aman zaten para dediğin dünyanın en kirli şeyi, çok
hızlı geçsek, yine çok uzadı bu yorum, hobba gelsin diğer sahne…
Tam çiğdemlik sahneydi, kazak, mum,
parfüm ve dış fırçası, ne kadar anlamsız bi bütünlük içindeydiler hacı,
yani bunları dörtgen yapsan iç açıları toplamı 360 etmez o derece
saçmaydılar, ama aşkın kendine has bi matematiği vardır hesaplar tutmaz
tutmaz hocam diye bağırır feridun kılıklı haylaz kalp, boğazda
düğümlenir bi çay kaşığı ve dişlerini ne kadar sıksan da kayıp gitmiştir
giden. Bişey bildiğimden söylemiyorum hacı, sahnenin elektriği ne kadar
çarpmışsa artık, bi gidin ya, git…
O kadar öykündüm öykündüm, rüstem
amcayla öyle garip oldum ki, tarifsiz bi sadri alışık nostaljisi ile
yine cahit sıtkı ya bağladım, „ çağınız başlıyor ey hatıralar“…
Yoldaki üç mesleğin ücünü de beklerken
sadi ben bugün ile başladı, ah benim büyük derdine sıra gelmeyen
mobbing kurbanı zavallım. Hakkaten açelyaları küçümsemiycektin aşkınla
ferideyi toplasan çarpsan sonsuzla sonra bölsen kayahana bi açelya
etmezler. Has odanın kapısına kuyruk yağı önerisi ile gelen murat sen
aşkını hakediyosun orası kesin. Eee-sebep-sen-sadi, işte bu dörtgen
favorim, 360 kere maaşallah, böyle olun ben imkansızı istemem. Al bunu
al bunu ile behzat cheye de öykündüysek sabah olsun, ne uzun gündü ya
la, ahmet kural kahve içmekten helak oldu.
Yok artık ali sami geldi ya la, leyla
ile mecnun olmadı bari işler güçlerde kadroya alın şu caviti şivene
kurban. ee arkadaş biz ekonomi okumaya çalışan tayfa böyleyiz, illa ki
mavi yaka bi meslekte siyasete giriş yapar, sırf ineklik olsun diye 10
kişinin ödevi için ınternet sitesi yapar ve illa illa illa ki okulu
uzattıkça uzatırız. Ha bi de ciguli falan tanımayız, hep bizimi buluyor
bilmiyorum ama kardeşimin bi ciguliyi tanımama hatırası var, menejeri
baya şapkalı falan düşün demiş ya la, hey Allah’im. Gökselin sabır
sabırından ciguli ve saz arkadaşlarına ordan dolapdere big gange ordan
losing my religiona, ne uzun yol ve sosyokültürel mesaj bombardımanı
için bile 2750 iyi para… sadicim Allah prof. dr. aydın sayılının
eksikliğini göstermesin diyorum ne diyim.
Denizli ilimizin köklü entegre ve
muhafazakar marka yüzü olmak için homo sapiens olmak şart tabi, göreyim
sizi çocuklar show must go on la siz peh peh pehe öykünürken ben we will
rock you ile veda ediyorum mumcuk mucuk, çok yazıyorum ya, bi de kısa
yazmayı öğrensem…
Edit: Yorumu wordde yaziyorum o kafasina göre almancalastiriyor, sonra
türkce karakterleri bi siteden düzeltiyorum, o kafasina göre
türkcelestiriyor, sonra oturup imla hatalarini editliyorum, yine imla
hatalari bitmiyor aga, okurken kafana göre takil aldirma bi de sarkilar
söyle icinden
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen